Piyasadaki fotoğraf makinelerine bakarsak bir profesyonelin bile karar vermesini zorlaştıracak kadar fazla sayıda model vardır ve bazı makinelerin fiyatı gerçekten çok fazladır. Bu yüzden yanlış bir karar verirseniz yarattığı sıkıntı da fazla olabilir. Toplumda yanlış bir inanış vardır; iyi fotoğraf çekmek için iyi bir fotoğraf makinesi kullanmak gerekir. İyi bir fotoğraf makinesinin tanımı ise genellikle tanınmış bir markanın satın alınması için küçük bir servet ödenmesi gerektiren modelidir. Aşağıda okuyacağınız gibi herşey bu kadar basit değil. Fotoğraf sonuçta bir sanat dalıdır ve güzel sanat yapıtları için gerekli olan sadece iyi bir çift göz olacaktır.
İlk Önemli Kural: Biraz Fotoğrafçılık Bilmelisiniz
Fotoğraf makinesi seçimi, uzun süreden beri fotoğraf çeken, makineleri tanıyan ve iyi kullanan bir kişi için daha kolay olacaktır. Böylece ilk önemli kural ortaya çıkar; fotoğraf makinesi almadan önce belli bir miktar fotoğrafçılık öğrenmelisiniz. Fotoğrafçılık eğitimi, bir dernek gibi kuruluşta veya bu konuları iyi bilen bir arkadaşınız yardımıyla olabilir. Bunun yanında internet ve kitaplar gibi değişik kaynaklardan elde edeceğiniz bilgileri de unutmamak gerek. Bu bilgilerle zaman içinde sizin fotoğrafçılığa bakış açınız değişecek ve fotoğraf makinesi seçimi konusunda durumunuza daha uygun kararlar verebileceksiniz. Fotoğraf öğrenirken doğal olarak bir makineye gereksiniminiz olacaktır, fakat hızlı karar verip hata yapmamak için önce ucuz ve basit bir makine kullanmanız daha iyi olabilir. Bu tip bir makine belki de evinizde olabilir veya ikinci elden çok uygun fiyata alınabilir. Fotoğraf konusunda ustalaştıkça bu makine isteklerinizi karşılayamaz duruma gelecektir, işte iyi bir makine almanın zamanını böylece anlayacaksınız.
İkinci Kural: Nasıl Fotoğraflar Çekeceksiniz?
Bazı koşulların yerine gelmesi durumunda her tür makine ile işe yarayabilecek kalitede fotoğraf çekmek olanaklıdır. Yani küçük bas-çek makinanızla çektiğiniz güzel bir fotoğrafla da bir yarışmada ödül alabilirsiniz. Bu söz sıklıkla söylenir ama kullandığınız fotoğraf makinesinin işlevleri (fonksiyonları) ve kalitesi iyiyse, sizin işinizi çok kolaylaştıracağından yaptığınız işin sanat yönüne daha yoğunlaşabilirsiniz. Fotoğrafçılık teknolojinin olanaklarını sıklıkla kullanan bir sanat dalıdır ve makinenizin işlevlerini kullanmaktan kaçınmamanız gereklidir. Size uygun işlevleri olan bir makineniz varsa doğru ışık ayarlarını bulmanız, film sarma gibi sorunlarla zaman kaybetmemeniz yüzünden estetik fotoğraf çekmeniz daha hızlı ve kolay olacaktır.
Zaman içinde bulunduğunuz toplumun veya doğanın özelliklerine uygun olarak bazı fotoğraf türlerine eğiliminiz artacaktır. Alacağınız makinenin tipini ileride çekmeyi düşündüğünüz fotoğraf tipine göre seçmelisiniz. Bazı örnekler verirsek ayrıntıların önemli olduğu ticari çekimler için “orta format” denilen büyük boyutlu filmler kullanan makineler, ciddi amatörler ve her türlü amaç için “35 mm. SLR makineler” veya turistik gezilerde sadece anı fotoğrafları çekmek isteyenler için “bas-çek” (İngilizce'de point & shoot) denilen basit makineler uygun olabilir.
Bas-çek Makineler
Tipik bir dijital bas-çek makine.
Bu makinelerin üretimindeki amaç fotoğrafçılığı iyi bilmeyen kişilerin bile çok fazla kusuru olmayan fotoğraflar çekebilmesini sağlamaktır. Gerçekten de bu makineler hızlı çalışırlar, netlik ve ışık hatta ISO ayarlarını vermek bile genellikle otomatik olarak yapılır. Bu tip makineleri kullanmak böylece çok kolaydır çoğu zaman kullanma kılavuzlarını okumak bile gerekmez. Bazılarının optik sisteminde zoom özelliği vardır, bu da kompozisyonunuzu düzenlemekte oldukça işe yarayacaktır. Bu makinelerin optik sistemleri yerinden çıkarılamaz ve çoğunda elle pozlandırma ayarlarını yapmak olanaksızdır. Bunun yerine bazı gelişmiş tiplerde çekilecek fotoğraf türüne göre önceden seçilmiş portre, manzara ve makro gibi bazı ayarları seçme işlevi olabilir.
Bu tip makinelerde birçok amatörün isteyebileceği fotoğraf üzerine tarih yazma, makine üzerinde ortamdaki ışık durumuna göre otomatik çalışan flaş gibi özellikler de vardır. Hatta bazı bas-çek makineler panoramik veya su altı fotoğrafları çekebilirler ve kullandıkları basit teknolojiye rağmen iyi sonuçlar verirler. Bas-çek makinelerin en önemli avantajlardan biri de üzerlerinde bulundurdukları teknik özellikler ne kadar gelişmiş olsa da diğer makine türlerine göre çok ucuz olmalarıdır.
Bu tip makineleri bazı profesyonel fotoğrafçılar da yedek makine olarak kullanırlar. Küçük oldukları için de her zaman yanlarında taşıyabileceği ve bir fotoğraf çekme fırsatı bulunduğunda hemen kullanabileceği için bir çok fotoğrafçı da yanlarında bas-çek makine bulundurur. Anlaşılacağı üzere bu makineler herkesin işine yarayabilecek birçok özellik bulundururlar. Sadece özel günlerde anı fotoğrafı çeken kişiler yanında neredeyse herkesin bu makineleri kullanmak için bir nedeni olabilir.
Bir dijital bas-çek makine alacaksanız, ilk olarak objektifinde zoom özelliği bulunmasını Aramalısınız. Zoom özelliği olan makinelerde bazen fotoğraf kalitesinde bir düşme görülebilir fakat bu çoğu zaman kabul edilebilir sınırlardadır. Bu makinelerin daha dayanıklı olmaları için dışta kullanılan plastiğin kalitesine dikkat etmelisiniz. Genel olarak tanınmış markası olan bas-çek makinelerin optik ve mekanik sistemleri daha kalitelidir. Bunun yanında kullanılan bellek türünün kolay bulunabilir ve ucuz olması, pil tüketimi ve hafiflik gibi kriterleri de göz önünde bulundurmalısınız. Bu tip makineler basit optik yapıları nedeniyle çoğunlukla “paralaks hatası” denilen bakaçtan görülen görüntü ile fotoğraf üzerindeki kadrajın farklı olması özelliğine sahiptirler. Bu makinelerde ayrıca pozlandırma ayarlarının otomatik olması nedeniyle bazen çekilen fotoğraflar ışık açısından hatalı olabilir. Bir başka önemli kusur da bu makinelerdeki flaşın objektife yakın olması nedeniyle flaşlı çekilen fotoğraflarda “kırmızı göz hatası” olmasıdır. Bazı makinelerin ise flaşları tamamen otomatiktir, yani flaşı kapatmak olanaksızdır, makine içindeki sensörün ortamda yetersiz ışık ölçtüğü her durumda flaş çakar. Bu hatalar bazı makinelerde üreticiler tarafından uygun yöntemlerle azaltılmıştır, bas-çek makine alırken bunları öğrenmenizi ve buna göre karar vermeniz daha iyi olacaktır.
Orta formatlı bir SLR makine.
Orta ve Geniş Formatlı Makineler
Bu makineler isimlerini kullandıkları sensörün büyüklüğünün fazla olmasından alırlar. Yani bu makinelerde 35 mm. filmdeki gibi 36x24 mm. boyutlarında değil 56x42-56-67-75 mm. gibi boyutlarda büyük megapiksel değerlerinde dijital sensör kullanılır. Böylece poster veya duvar resmi gibi çok büyük boyutlu yüzeylere fotoğraf baskısı yapılırken piksellerde belirginleşme olmayacaktır. Bu nedenle bu tip makineler moda ve ürün fotoğrafları gibi ticari fotoğraf çekilirken kullanılır.
Bu makineler çoğunlukla "Twin Lens Reflex" (TLR) veya daha az sayıdaki model ise "Single Lens Refleks" (SLR) tipindedir. Bu makineler ve aksesuarları oldukça pahalıdır. Bu dezavantajlara rağmen bazı profesyonel fotoğrafçılar bu makineleri kullanırlar ve çok kaliteli fotoğraflar çekerler. Çektikleri fotoğraflar çok kaliteli de olsa orta ve geniş format makineler kesinlikle fotoğraf eğitimi sırasında başlangıçta kullanılamazlar. Bu tip makinelerin kullanımı amatörler veya çoğu profesyonel için oldukça zahmetlidir. Bunun yerine çoğu amatör veya profesyonel neredeyse standardlaşmış olarak 35. mm SLR makineleri tercih ederler.
SLR Makineler
SLR, "Single Lens Reflex" sözcüklerinin ilk harflerinden oluşan bir kısaltmadır. Bu tip makinelerde bakaçta (vizör) oluşan görüntü doğrudan objektifin içinden gelen ışıkla oluşturulur. Böylece film üzerine düşen ışığı çerçeve ve ışık değeri olarak aynen bakaç içinde görürsünüz. Bunu sağlamak için makinenin içinde bulunan bir ayna filme doğru gelen ışığı bir prizmaya ve dolayısıyla bakaça yönlendirir. Bu makinelerde çekilen fotoğraflar basıldığında çok az sürpriz görülür ve bu yüzden fotoğrafçılar arasında en sıklıkla kullanılan makine tipidir. Hatta birçok profesyonel sadece bu tip makineleri kullanır. Neredeyse her markanın bu tip birkaç modeli vardır ve bu çok sayıda makine arasında bir seçim yapmak çoğu zaman zordur.
Bir dijital SLR makine; Canon 5D.
SLR makinelerin ilk akla gelen avantajlarından biri de lenslerinin değişebilmesidir. Çekmeyi düşündüğünüz fotoğraf türüne göre değişik lensler kullanarak, fotoğraflarını daha etkileyici yapabilirsiniz. Bunun için örneğin yakın çekimler için makro lens, kuş fotoğrafları için ise zoom lens kullanırsınız. Bu lensler SLR makinelere kolaylıkla takılıp çıkarılır. Bu makineleri kullanırken diğer türlerin aksine neredeyse sınırsız aksesuar seçeneğiniz vardır. Makinenize flaş takabilir, filtreler kullanabilir veya çok çeşitli pozlandırma ayarları ile yaratıcı fotoğraflar çekebilirsiniz. SLR makineler ilk üretildiklerinde kullanımları biraz zor modellerdi fakat yeni modellerde kullanımı kolaylaştıracak birçok işlev vardır. Bunun yanında SLR makinelerin çektiği fotoğraflar aynen bakaçta görülür ve bu büyük bir kolaylık sağlar. Böylece baskı yapıldığında fotoğraf kartı üzerinde büyük sürprizlere rastlanmaz.
Bu makinelerin aksesuarları biraz sınırlı da olsa benzer başka SLR makinelerde de kullanılabilir. Böylece makinenizi değiştirdiğinizde herşeyi değiştirmek zorunda kalmazsınız.SLR makineler genellikle fazla ağır ve büyük değildir. Cebinize sığmazlar ama bir çantanın içinde hatta paltonuzun altında boynunuza asılı olarak kolaylıkla fotoğraf avına çıkabilirsiniz. Çoğu SLR makinenin herşeyi tamamen otomatik olarak düzenleyen program işlevleri de vardır. Böylece SLR makinenizi bir bas-çek makine gibi kullanabilirsiniz. SLR makinelerin bu avantajları yeni başlayanlar için dezavantaj da olabilir. Yani bu kadar işlev, aksesuar ve çekim tekniği seçeneği yeni başlayanlar için korkutucu olabilir. Bunu önlemek için ise akıllıca davranıp fotoğrafçılığı ve SLR makine kullanımını adım adım öğrenmek, başlangıçta fazla aç gözlü olmamak önemlidir.
Üçüncü Aşama: Modele Karar Vermek
Bu sayfayı okuduğunuza göre sizin ciddi olarak sanat ağırlıklı fotoğraflar çekmeyi planladığınızı varsayabiliriz. Bu durumda günümüz teknoloji olanaklarıyla bir SLR makine almanız neredeyse tek seçenek gibi görünüyor. Bu yüzden seçim alanınız biraz daralıyor ve asıl seçmeniz gereken hangi teknik özelliklere sahip bir makine olduğuna indirgeniyor. Hangi teknik özelliklerin işinize yarayacağı konusu ise tamamen çekmeyi düşündüğünüz fotoğraf tipine ve fotoğrafçılığa bakış açınıza bağlı olacaktır. Bazı püristik kişiler yani herşeyin ideale uymasını isteyenler veya deneyimli profesyoneller makinenin bütün kontrolünün ellerinde olmasını isterler. Bu tip kullanıcılar otomatik ayarları çok fazla olan modellere ve aksesuarlara gereksinim duymazlar. Fakat eğer fotoğrafçılığa yeni başlayan bir kişiyseniz makinenizde bazı otomatik ayarlar olması işinizi çok kolaylaştıracaktır. Örneğin otofokus, prefokus ve otomatik film sarma gibi bazı işlevler sizin fotoğraf çekme hızınızı artıracaktır. Bunların yanında değişik tipte ışık ölçüm yöntemlerine sahip bir makine de çok kullanışlıdır. Örneğin ışık ölçümünü diğer yöntemlerin yanında sadece ortadaki bir noktadan ölçebilen makinelerde bütün kadrajınızı tarayıp her noktadan ayrı ışık ölçümü yapma olanağınız olur. Bu tip kullanışlı işlevler makine seçimi sırasında düşüneceğiniz faktörlerden bazıları olabilir.
Hangi modeli seçmeniz gerektiği konusunda karar verebilmek için almayı düşündüğünüz makine hakkında doğru ve yeterli bilgi sahibi olmalısınız. Bu amaçla makinenin kullanma kılavuzunu elde edip inceleyebilir, internetten eleştirileri araştırabilir veya kullanıcılara sorabilirsiniz. Etrafınızdaki kullanıcılara basit bir biçimde "hangi makine?" diye sorarsanız genellikle ya kendi kullandıkları makineyi ya da almak istedikleri yeni bir modeli önerirler. Bunun yerine gereksinimlerinize göre aradığınız modeli cesaretli bir biçimde kendiniz saptayıp karar vermelisiniz. Fotoğrafçılık konusundaki beklentiniz veya amaçlarınız diğer fotoğrafçılardan farklı olacağına göre makine seçiminizin de farklı olması son derece doğaldır.
Fotoğraf makinenizi çok sık ve her ortamda kullanacağınıza göre bozulabilir ve yedek parça gerekebilir. Bunun yanında zaman içinde bazı aksesuarlar almak isteyebilirsiniz. Bu yüzden seçtiğiniz markanın iyi bir servis ağı olmalı ve yeterli aksesuar seçenekleri olmalıdır. Bazen yurtdışında belki de ucuz olarak aldığınız bir makinenin veya aksesuarın garantisi ülkemizde geçerli olmayabilir. Fotoğraf makinesi satın alırken her türlü olasılığı düşünmek akıllıca olacaktır.
Makinenizi Nasıl Satın Alacaksınız?
İyi bir fotoğraf makinesi sahibi olmanın dördüncü ve son aşaması karar verdiğiniz makineyi bulup satın almak olacaktır. Fotoğraf makinesi satan olabildiği kadar çok sayıda mağazayı dolaşarak fiyat alın. Kesinlikle ciddi bir alıcı gibi görünüp pazarlık yapın, önemli bir indirim yaptıracağınızdan emin olabilirsiniz. Özellikle peşin para veriyorsanız indirim teklif edin veya aksesuarları ücretsiz almayı deneyin. Örneğin makineyle birlikte her zaman kullanılacak uygun bir ultraviyole filtre veya film isteyebilirsiniz.
Makinenizi kutusunda yeni olarak alacaksanız, ilk bakmanız gereken kutusunun açılmamış olması ve kutu ile içindeki makinenin sağlam olmasıdır. Ayrıca kutu içinde birlikte verilen kullanma kılavuzu, pil, lens kapağı ve askı gibi parçaların tam olduğuna emin olun. Bunların listesini kutunun üzerinde veya çoğunlukla kullanma kılavuzu içinde bulabilirsiniz. Eğer bir nedenle kutu açılmışsa, örneğin garanti belgesinin onaylanması için bu gerekebilir, makinenin tam olarak çalıştığına emin olmak için pillerini taktırıp deneyebilirsiniz. Bunun için fotoğraf çeker gibi yaparak otofokusu veya düğmeleri çevirerek değişik ayarları kontrol edebilirsiniz. Makine fabrikadan yeni çıkmış bile olsa hatalı üretilmiş olabilir.
Özellikle ikinci el makine alacaksanız makine ve lens üzerindeki çiziklere dikkat edin. Makine ve diğer parçalar üzerindeki vidaların çentiklerinin düzgün olması gereklidir. Özellikle tamir görmüş makinelerde vidalar üzerindeki çentikler eğrilmiş veya aşınmış olarak görülürler. Çok zorunda değilseniz ikinci el makine ve aksesuar almamaya çalışın. Fotoğraf makineleri ve aksesuarlar hassas mekanik ve elektronik parçalara sahiptirler. Eğer makine kötü kullanılmışsa kısa sürede sorun çıkabilir. Bu yüzden ikinci el makineyi veya aksesuarları ciddi bir satıcıdan alın (örneğin o markanın yetkili satıcısı) ve belli bir süre içinde sorun çıkarsa geri iade etme garantisi isteyin.
Sonuç Olarak
Fotoğraflarınızın güzel olması için çok iyi seçilmiş bir fotoğraf makinesine ve kaliteli lenslere gereksiniminiz vardır. Fotoğraf makinesi, teknik olarak düşünürsek sensör ile lens sistemi arasında bağlantıyı sağlayan, bunların uyumu ile sensör üzerine nitelikli bir görüntü düşmesini sağlayan bir araçtır. Fotoğraf makinesinin fonksiyonları bu işin sorunsuz ve hızlı biçimde yapılmasını sağlar. Bazı özel fonksiyonlar da sizin işinizi kolaylaştırmak için eklenmiştir. İyi bir fotoğraf için gereksiniminiz olan pahalı ve gösterişli bir makine değil sizin isteğinize uygun fonksiyonları olan ve düzgün çalışan bir fotoğraf makinesidir. Sizin de buradaki önerilerimize ve gereksinimlerinize göre karar vererek doğruyu bulacağınızı umuyoruz.
25 Kasım 2009 Çarşamba
Dijital fotoğraf makinesi alma rehberi
Geçtiğimiz on yılda hızla geliştirilen dijital kameralar, pahalı, düşük kaliteli, az fonksiyonlu teknolojik oyuncaklar olmaktan çıkıp, kullanışlı, bütçelere uygun, çok fonksiyonlu aletlere dönüşerek, klasik filmli fotoğraf makinelerinin yerini almaya başladı.
Kimyasal fotoğrafçılıktan silikon-tabanlı fotoğrafçılığa bu önlenemez geçişin birçok sebebi var: Herhangi bir işleme ya da film ücretinin olmaması, çekilen resimlerin anında görülebilmesi, resimlerin bilgisayara ve internete kısa zamanda yüklenebilmesi, kolay ve çabuk düzenleme imkanı ve neredeyse herhangi bir jet printerla yüksek kalitede fotoğraf basımının mümkün olması avantajlarından bazıları.
Bugünün dijital kameraları, ucuz, düşük megapikselli kısıtlı özellikli makinelerden, video çekimi yapabilenlere kadar pek çok model çeşitliliğine sahip. Bunun sonucunda da insanlar hangi model kamerayı seçeceklerine karar vermekte oldukça güçlük çekiyor.
Megapixel çözünürlük, dahili flaşlar, özel efektler, şarj edilebilen piller, sesli video çekimi ve makro özellikli zoom lensleri gibi karmaşık özellikler yüzünden içinden çıkılmaz bir hal alıyor.
Dijital satın alma rehberi, dijital kameralar labirentinde doğru yolu bulmanıza yardımcı olacak ve aklınızdaki "Hangi dijital kamerayı seçmeliyim?", "İşime en çok yarayacak olan kamera hangisi?", "Alacağım kamera hangi özelliklere sahip olmalı?" gibi sorulara cevap bulmanıza yardımcı olacak.
Seçimleriniz...
Piyasadaki yüzlerce kameradan sizin ihtiyaçlarınızı karşılayabilen en uygun modeli bulmanın ilk adımı ne çeşit bir fotoğrafçı olduğunuzu bilmenizden geçer. Kullanıcıları üç başlıkta toplayabiliriz;
Tüketici: Birçok tüketiciye yönelik kamera, lensi hedefe yöneltip çekme tuşuna basarak kaliteli fotoğraflar çekmelerini sağlayacak kadar basittir. Yani makine poz, flaş, odaklanma ve renk ayarlarını ortamın durumuna göre otomatik olarak yapar ve kullanıcı bu ayarları yapmak zorunda kalmaz. Diğer yandan eğer tüketici kameralarının sağladığı özellik ve kontrolleri öğrenip de bunları kendiniz ayarlayarak kullanırsanız elde edeceğiniz sonuç daha da kaliteli resimler olacaktır.
Profesyonel: Filmli eşleri gibi, profesyonel dijital kameraların değiş-tokuş yapılabilen lensleri, birçok manuel kontrolleri ve tüketici kameralara karşı performans alanında belirgin bir üstünlükleri vardır. Eğer çok hevesli ya da profesyonel bir fotoğrafçıysanız ve resimleriniz üzerinde tek kontrol sahibi olmak istiyorsanız bu sınıf kameralar sizin için uygun olacaktır. Ancak unutmayın ki, profesyonel kameralar fazla sayıdaki aksesuarları sebebiyle ekstra mali külfetleri de beraberlerinde getireceklerdir.
Profesyonel tüketici: Profesyonel ve tüketici modeller arasındaki sınıf. Bu tür fotoğraf makineleri tam manuel kontrol, yüksek performans ve yüksek imaj kalitesi sağlar ancak değiş-tokuş lensleri yoktur. Bunun yerine daha ucuz olan ancak diğerleri kadar optik kalitesi sağlayamayan, opsiyonel takılabilen lensleri vardır. Bu sınıf profesyonel kameralara nazaran daha ucuz oldukları için hayatlarını fotoğrafçılıkla kazanamayan ancak resimleri üzerinde profesyonel kontrol sahibi olmak isteyen kullanıcılar için uygun gözüküyor.
Bütçeniz...
Bir yere kadar dijital kameralarda ödediğiniz mikta kadar kaliteli bir ürün elde edersiniz. Ucuz dijital kameralar genellikle az sayıda özellikle, düşük megapixel imaj sensörü ve optik zoom lenssiz piyasaya çıkarlar; orta-iyi derecede kaliteli resimler çıkarırlar. Diğer yandan daha pahalı kameraların uzun bir özellik listesi vardır ve imaj kaliteleri iyi-mükemmel arasındadır. Merak ettiğiniz dijital kameraların özelliklerini sitemizde inceleyebilir, karşılaştırabilirsiniz.
İşte size dijital kameraların temel özellikleri:
Imaj sensörü...
Çözünürlük: Bir imaj sensörünün çözünürlüğü kaç tane piksele sahip olduğunu gösterir. Bu sayı ne kadar çok olursa resminizi kalite kaybı olmadan o kadar çok büyütebilirsiniz. Ancak bu, resim kalitesini etkileyen özelliklerden sadece bir tanesi; dijital kamera alırken optik çözünürlüğü dikkate almayı unutmayın.
Piksel: Tüm dijital görüntülerin temel yapı taşı olan noktacıklara "piksel" denir. Dijital görüntüler, yatay ve dikey biçimde yan yana sıralanmış piksellerden oluşur. Eğer bir görüntü çok sayıda küçük piksellerden oluşmuş ise, elinize net ve keskin hatlı bir fotoğraf geçecek demektir. Eğer görüntü az sayıda ve büyük piksellerden oluşmuş ise, yeterince net olmayan ve bulanık hatlı bir fotoğrafın elde edilmesi söz konusudur. Kısacası, piksel sayısı arttıkça baskı kalitesi de yükselmektedir
CCD: Dijital kameraların en yaygın imaj sensörü. Bunlar genellikle CMOS'lerden daha kaliteli imajlar üretseler de daha fazla batarya gücü harcarlar.
CMOS: Buna sahip dijital kameralar başparmağınız kadar küçük olabilirler. CMOS çiplerinin üretimi ucuz olduğu için genellikle ucuz ve özelliksiz makinelerde bulunurlar; sadece birkaç profesyonel kamera üreticisi CMOS'ları kullanır.
Işık duyarlılığı: Bu, dijital kameranın en iyi pozu çekmek için ne kadar ışığa ihtiyaç duyduğunu gösterir ve ISO değeriyle belirtilir. Düşük bir ISO değeri (50-100) temiz bir imaj yaratır ancak bunun için ya bir flaşa ya da parlak bir güneş ışığına ihtiyaç duyar. Yüksek ISO değerleriyse(200-1600) az ışıklı ortamlarda daha iyi sonuç verseler de imaj kalitesinde bir düşüş gözlenir.
Lensler...
Hız: Lens hızı, diyafram tamamen açık olduğunda lensin izin verdiği ışık miktarıdır. Bunun birimi f-sayı'dır. Hızlı bir lens (f2 veya f2.8) az ışıkta çekmek için uygundur ancak, ön ve arkaplan odaklanmalarını kaldırdığı için derinlik hissini kısıtlar.
Zoom: Zoom, odak uzaklığının katlanmasıdır. Ancak üreticilerin dijital zoomları ile övünmelerine kanmayın çünkü imaj kalitesini etkileyen optik zoom'dur. Ayrıca dijital zoom imaj kalitesini azaltıcı etki de yapar.
Macro: Bu fonksiyon özellikle küçük objeleri yakından çekmeye yara. Çoğu dijital kamerada bu özellik bulunmaktadır.
Bazı lens üreticileri şunlardır: Canon, Fuji, Kodak, Nikon, Olympus, JVC, Sony, Minolta.
Flaşlar
Dahili: Birçok dijital kamera 'strobe' de denilen dahili flaşlarla gelmektedir. Küçük ve az güçlü oldukları için çoğu dahili flaşın menzili limitlidir. Flaşın yakılması dijital kameranın pilinin daha çabuk bitmesine neden olduğu da unutulmamalıdır.
Auto-flaş: Flaşı sadece ek ışık gerektiğinde yakan bir özelliktir. Bu dijital kameranın ışık sensörüyle ölçülür.
Flaş yoğunluğu: Bazı dijital kameralarda bulunan flaşın yayacağı ışık miktarını belirlemenize imkan sağlayan özellik.
Bazı flaş üreticileri şunlardır: Olympus, Minolta, Canon, Sigma, Sunpak, Nikon, Metz.
Güç kaynakları...
Bir dijital kameranın en kötü özelliklerinden biri çok yüksek miktarda enerji tüketmesidir. Üzerinde bulunan elektronik parçalar yüzünden normal bir fotoğraf makinesinden çok daha fazla bataryaya ihtiyaç duyar. Bataryaları 2 saat civarı dayanabilen kameralar çok iyi kabul edilirler.
Bataryalar: Dijital kameralar birkaç dakika içinde bataryalardaki gücü emip bitirebilirler. Bu sebeple sürekli batarya değiştirmenin maliyetini ve uygunsuzluğunu ortadan kaldırmak için ya bataryası şarj edilebilen modeller seçin ya da şarz edilebilir bataryalar alın. Kullanılabilecek batarya çeşitleri şunlardır :
Alkalin : Şarj edilemezler ve hiç dayanıklı değillerdir.
NiCD (Nikel Kadmiyum) : Şarj edilebilirler ancak çok verimli değillerdir.
NiMH (Nikel Metal Hidrit) : Şarj edilebilirler ve verimlidirler.
Li-ion : Şarj edilebilirler, çok uzun süre dayanırlar ve çok verimlidirler. Ayrıca çok da pahalıdırlar.
Dijital kamera alırken batarya durumunu seçme şansınız pek olmaz. İhtiyacınıza en uygun kamerayı belirledikten sonra içinden çıkan Alkalin bataryalar ile birkaç poz çektiğinizi görerek çok hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. AA ya da AAA tipi kalem batarya kullanan makineler için en iyi seçim NiMH tipi bataryalardır. Ancak bunların özel şarj cihazları olduğunu unutmayın. Çoğu makine yanında şarj cihazı olmadan gelir ve sizin hem yeni bataryalar hem de şarj cihazı almanız zorunludur. Bu bataryalar pek ucuz değillerdir ancak dijital bir kamera için başka seçenekler çok mantıklı olmaz. Hatta 4 bataryayla çalışan bir makine için en az 8 tane NiMH batarya almanız önerilir zira bir takımını şarj ederken diğerini kullanabilirsiniz. Yoksa birkaç saat beklemek zorunda kalırsınız.
Bu konudaki en iyi seçenek ise kendinden bataryalı (çoğu Li-ion tipi batarya kullanırlar) dijital kameralardır. Bunlar çok yüksek verim gösterirler ve kameranın yanında şarj adaptörü de geldiği için ekstra masraf yapmanıza gerek kalmaz. Kullanım süreleri uzun, şarj süreleri kısadır.
AC adaptörü: Birçok dijital kamera ile paketlenmiş olmadıkları için bir elektrik fişinden aldığı güçle ve tripod yardımıyla istediğiniz sürece devamlı çekim yapmanızı sağlayan AC adaptörlerini ayrıca elde etseniz çok iyi yaparsınız.
Alırken bunlara dikkat edin:
1. Tüm isteklerinizi karşılayabilecek maksimum çözünürlüklü dijital kamerayı seçin. Eğer resimlerinizi internette yayınlayacaksanız makineniz 640 x 480(VGA)'yı desteklemelidir. Enstantane fotoğraflar çekecekseniz 1024 x 768(VGA)'yı destekleyen modellere bakınız. Genellikle 3-megapikselli modeller en iyi fiyat/performans kombinasyonunu verirler ve kullanıcıların yüzde 85'i de bunları alır.
2. Dijital kameranın ihtiyacınız olan tüm özelliklere (çıkartılabilir hafıza, video ve zoom lens gibi) sahip olduğundan emin olun.
3. Ödeyeceğiniz miktarı hesaplarken şarj edilebilir bataryalar, AC adaptörü ve daha büyük bir hafıza kartı gibi ekstraları unutmayın.
4. Fotoğrafların bilgisayara kolay aktarımı için USB girişli bir kamera almaya çalışın. Bu imaj transfer prosesini oldukça kolaylaştıracaktır. USB ile bilgisayar kamerayı bir disk sürücü olarak görür, tek yapmanız gereken imajları tutarak Windows Gezginine koymak olur.
5. Zoom lensli kameralara bakarken önemli olan özelliğin optik zoom olduğunu unutmayın. Dijital zoom sadece resmi düzenlemeye yarayan bir yazılım fonksiyonudur.
6. Eğer gözlük kullanıyorsanız dijital kameranızın optik göz merceğinde odaklanabilir diopteri (Bu sayesinde düzgün görüntüyü bulana kadar oynayabilirsiniz) olduğundan emin olun.
7. CD-ROM üzerinde kullanma kılavuzu olan bir dijital kamera yerine cepboyu kullanım kılavuzlu kameraları tercih ediniz. Böylece dışarıda fotoğraf çekerken zorlandığınızda bakabilirsiniz.
8. Dijital kameranın ne kadar hızlı çektiğini test edin. 4 saniyede boot-up yapan ve 6 saniyede tekrar çekmenize izin veren bir kamera muhtemelen canınızı sıkacaktır.
Kimyasal fotoğrafçılıktan silikon-tabanlı fotoğrafçılığa bu önlenemez geçişin birçok sebebi var: Herhangi bir işleme ya da film ücretinin olmaması, çekilen resimlerin anında görülebilmesi, resimlerin bilgisayara ve internete kısa zamanda yüklenebilmesi, kolay ve çabuk düzenleme imkanı ve neredeyse herhangi bir jet printerla yüksek kalitede fotoğraf basımının mümkün olması avantajlarından bazıları.
Bugünün dijital kameraları, ucuz, düşük megapikselli kısıtlı özellikli makinelerden, video çekimi yapabilenlere kadar pek çok model çeşitliliğine sahip. Bunun sonucunda da insanlar hangi model kamerayı seçeceklerine karar vermekte oldukça güçlük çekiyor.
Megapixel çözünürlük, dahili flaşlar, özel efektler, şarj edilebilen piller, sesli video çekimi ve makro özellikli zoom lensleri gibi karmaşık özellikler yüzünden içinden çıkılmaz bir hal alıyor.
Dijital satın alma rehberi, dijital kameralar labirentinde doğru yolu bulmanıza yardımcı olacak ve aklınızdaki "Hangi dijital kamerayı seçmeliyim?", "İşime en çok yarayacak olan kamera hangisi?", "Alacağım kamera hangi özelliklere sahip olmalı?" gibi sorulara cevap bulmanıza yardımcı olacak.
Seçimleriniz...
Piyasadaki yüzlerce kameradan sizin ihtiyaçlarınızı karşılayabilen en uygun modeli bulmanın ilk adımı ne çeşit bir fotoğrafçı olduğunuzu bilmenizden geçer. Kullanıcıları üç başlıkta toplayabiliriz;
Tüketici: Birçok tüketiciye yönelik kamera, lensi hedefe yöneltip çekme tuşuna basarak kaliteli fotoğraflar çekmelerini sağlayacak kadar basittir. Yani makine poz, flaş, odaklanma ve renk ayarlarını ortamın durumuna göre otomatik olarak yapar ve kullanıcı bu ayarları yapmak zorunda kalmaz. Diğer yandan eğer tüketici kameralarının sağladığı özellik ve kontrolleri öğrenip de bunları kendiniz ayarlayarak kullanırsanız elde edeceğiniz sonuç daha da kaliteli resimler olacaktır.
Profesyonel: Filmli eşleri gibi, profesyonel dijital kameraların değiş-tokuş yapılabilen lensleri, birçok manuel kontrolleri ve tüketici kameralara karşı performans alanında belirgin bir üstünlükleri vardır. Eğer çok hevesli ya da profesyonel bir fotoğrafçıysanız ve resimleriniz üzerinde tek kontrol sahibi olmak istiyorsanız bu sınıf kameralar sizin için uygun olacaktır. Ancak unutmayın ki, profesyonel kameralar fazla sayıdaki aksesuarları sebebiyle ekstra mali külfetleri de beraberlerinde getireceklerdir.
Profesyonel tüketici: Profesyonel ve tüketici modeller arasındaki sınıf. Bu tür fotoğraf makineleri tam manuel kontrol, yüksek performans ve yüksek imaj kalitesi sağlar ancak değiş-tokuş lensleri yoktur. Bunun yerine daha ucuz olan ancak diğerleri kadar optik kalitesi sağlayamayan, opsiyonel takılabilen lensleri vardır. Bu sınıf profesyonel kameralara nazaran daha ucuz oldukları için hayatlarını fotoğrafçılıkla kazanamayan ancak resimleri üzerinde profesyonel kontrol sahibi olmak isteyen kullanıcılar için uygun gözüküyor.
Bütçeniz...
Bir yere kadar dijital kameralarda ödediğiniz mikta kadar kaliteli bir ürün elde edersiniz. Ucuz dijital kameralar genellikle az sayıda özellikle, düşük megapixel imaj sensörü ve optik zoom lenssiz piyasaya çıkarlar; orta-iyi derecede kaliteli resimler çıkarırlar. Diğer yandan daha pahalı kameraların uzun bir özellik listesi vardır ve imaj kaliteleri iyi-mükemmel arasındadır. Merak ettiğiniz dijital kameraların özelliklerini sitemizde inceleyebilir, karşılaştırabilirsiniz.
İşte size dijital kameraların temel özellikleri:
Imaj sensörü...
Çözünürlük: Bir imaj sensörünün çözünürlüğü kaç tane piksele sahip olduğunu gösterir. Bu sayı ne kadar çok olursa resminizi kalite kaybı olmadan o kadar çok büyütebilirsiniz. Ancak bu, resim kalitesini etkileyen özelliklerden sadece bir tanesi; dijital kamera alırken optik çözünürlüğü dikkate almayı unutmayın.
Piksel: Tüm dijital görüntülerin temel yapı taşı olan noktacıklara "piksel" denir. Dijital görüntüler, yatay ve dikey biçimde yan yana sıralanmış piksellerden oluşur. Eğer bir görüntü çok sayıda küçük piksellerden oluşmuş ise, elinize net ve keskin hatlı bir fotoğraf geçecek demektir. Eğer görüntü az sayıda ve büyük piksellerden oluşmuş ise, yeterince net olmayan ve bulanık hatlı bir fotoğrafın elde edilmesi söz konusudur. Kısacası, piksel sayısı arttıkça baskı kalitesi de yükselmektedir
CCD: Dijital kameraların en yaygın imaj sensörü. Bunlar genellikle CMOS'lerden daha kaliteli imajlar üretseler de daha fazla batarya gücü harcarlar.
CMOS: Buna sahip dijital kameralar başparmağınız kadar küçük olabilirler. CMOS çiplerinin üretimi ucuz olduğu için genellikle ucuz ve özelliksiz makinelerde bulunurlar; sadece birkaç profesyonel kamera üreticisi CMOS'ları kullanır.
Işık duyarlılığı: Bu, dijital kameranın en iyi pozu çekmek için ne kadar ışığa ihtiyaç duyduğunu gösterir ve ISO değeriyle belirtilir. Düşük bir ISO değeri (50-100) temiz bir imaj yaratır ancak bunun için ya bir flaşa ya da parlak bir güneş ışığına ihtiyaç duyar. Yüksek ISO değerleriyse(200-1600) az ışıklı ortamlarda daha iyi sonuç verseler de imaj kalitesinde bir düşüş gözlenir.
Lensler...
Hız: Lens hızı, diyafram tamamen açık olduğunda lensin izin verdiği ışık miktarıdır. Bunun birimi f-sayı'dır. Hızlı bir lens (f2 veya f2.8) az ışıkta çekmek için uygundur ancak, ön ve arkaplan odaklanmalarını kaldırdığı için derinlik hissini kısıtlar.
Zoom: Zoom, odak uzaklığının katlanmasıdır. Ancak üreticilerin dijital zoomları ile övünmelerine kanmayın çünkü imaj kalitesini etkileyen optik zoom'dur. Ayrıca dijital zoom imaj kalitesini azaltıcı etki de yapar.
Macro: Bu fonksiyon özellikle küçük objeleri yakından çekmeye yara. Çoğu dijital kamerada bu özellik bulunmaktadır.
Bazı lens üreticileri şunlardır: Canon, Fuji, Kodak, Nikon, Olympus, JVC, Sony, Minolta.
Flaşlar
Dahili: Birçok dijital kamera 'strobe' de denilen dahili flaşlarla gelmektedir. Küçük ve az güçlü oldukları için çoğu dahili flaşın menzili limitlidir. Flaşın yakılması dijital kameranın pilinin daha çabuk bitmesine neden olduğu da unutulmamalıdır.
Auto-flaş: Flaşı sadece ek ışık gerektiğinde yakan bir özelliktir. Bu dijital kameranın ışık sensörüyle ölçülür.
Flaş yoğunluğu: Bazı dijital kameralarda bulunan flaşın yayacağı ışık miktarını belirlemenize imkan sağlayan özellik.
Bazı flaş üreticileri şunlardır: Olympus, Minolta, Canon, Sigma, Sunpak, Nikon, Metz.
Güç kaynakları...
Bir dijital kameranın en kötü özelliklerinden biri çok yüksek miktarda enerji tüketmesidir. Üzerinde bulunan elektronik parçalar yüzünden normal bir fotoğraf makinesinden çok daha fazla bataryaya ihtiyaç duyar. Bataryaları 2 saat civarı dayanabilen kameralar çok iyi kabul edilirler.
Bataryalar: Dijital kameralar birkaç dakika içinde bataryalardaki gücü emip bitirebilirler. Bu sebeple sürekli batarya değiştirmenin maliyetini ve uygunsuzluğunu ortadan kaldırmak için ya bataryası şarj edilebilen modeller seçin ya da şarz edilebilir bataryalar alın. Kullanılabilecek batarya çeşitleri şunlardır :
Alkalin : Şarj edilemezler ve hiç dayanıklı değillerdir.
NiCD (Nikel Kadmiyum) : Şarj edilebilirler ancak çok verimli değillerdir.
NiMH (Nikel Metal Hidrit) : Şarj edilebilirler ve verimlidirler.
Li-ion : Şarj edilebilirler, çok uzun süre dayanırlar ve çok verimlidirler. Ayrıca çok da pahalıdırlar.
Dijital kamera alırken batarya durumunu seçme şansınız pek olmaz. İhtiyacınıza en uygun kamerayı belirledikten sonra içinden çıkan Alkalin bataryalar ile birkaç poz çektiğinizi görerek çok hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. AA ya da AAA tipi kalem batarya kullanan makineler için en iyi seçim NiMH tipi bataryalardır. Ancak bunların özel şarj cihazları olduğunu unutmayın. Çoğu makine yanında şarj cihazı olmadan gelir ve sizin hem yeni bataryalar hem de şarj cihazı almanız zorunludur. Bu bataryalar pek ucuz değillerdir ancak dijital bir kamera için başka seçenekler çok mantıklı olmaz. Hatta 4 bataryayla çalışan bir makine için en az 8 tane NiMH batarya almanız önerilir zira bir takımını şarj ederken diğerini kullanabilirsiniz. Yoksa birkaç saat beklemek zorunda kalırsınız.
Bu konudaki en iyi seçenek ise kendinden bataryalı (çoğu Li-ion tipi batarya kullanırlar) dijital kameralardır. Bunlar çok yüksek verim gösterirler ve kameranın yanında şarj adaptörü de geldiği için ekstra masraf yapmanıza gerek kalmaz. Kullanım süreleri uzun, şarj süreleri kısadır.
AC adaptörü: Birçok dijital kamera ile paketlenmiş olmadıkları için bir elektrik fişinden aldığı güçle ve tripod yardımıyla istediğiniz sürece devamlı çekim yapmanızı sağlayan AC adaptörlerini ayrıca elde etseniz çok iyi yaparsınız.
Alırken bunlara dikkat edin:
1. Tüm isteklerinizi karşılayabilecek maksimum çözünürlüklü dijital kamerayı seçin. Eğer resimlerinizi internette yayınlayacaksanız makineniz 640 x 480(VGA)'yı desteklemelidir. Enstantane fotoğraflar çekecekseniz 1024 x 768(VGA)'yı destekleyen modellere bakınız. Genellikle 3-megapikselli modeller en iyi fiyat/performans kombinasyonunu verirler ve kullanıcıların yüzde 85'i de bunları alır.
2. Dijital kameranın ihtiyacınız olan tüm özelliklere (çıkartılabilir hafıza, video ve zoom lens gibi) sahip olduğundan emin olun.
3. Ödeyeceğiniz miktarı hesaplarken şarj edilebilir bataryalar, AC adaptörü ve daha büyük bir hafıza kartı gibi ekstraları unutmayın.
4. Fotoğrafların bilgisayara kolay aktarımı için USB girişli bir kamera almaya çalışın. Bu imaj transfer prosesini oldukça kolaylaştıracaktır. USB ile bilgisayar kamerayı bir disk sürücü olarak görür, tek yapmanız gereken imajları tutarak Windows Gezginine koymak olur.
5. Zoom lensli kameralara bakarken önemli olan özelliğin optik zoom olduğunu unutmayın. Dijital zoom sadece resmi düzenlemeye yarayan bir yazılım fonksiyonudur.
6. Eğer gözlük kullanıyorsanız dijital kameranızın optik göz merceğinde odaklanabilir diopteri (Bu sayesinde düzgün görüntüyü bulana kadar oynayabilirsiniz) olduğundan emin olun.
7. CD-ROM üzerinde kullanma kılavuzu olan bir dijital kamera yerine cepboyu kullanım kılavuzlu kameraları tercih ediniz. Böylece dışarıda fotoğraf çekerken zorlandığınızda bakabilirsiniz.
8. Dijital kameranın ne kadar hızlı çektiğini test edin. 4 saniyede boot-up yapan ve 6 saniyede tekrar çekmenize izin veren bir kamera muhtemelen canınızı sıkacaktır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)